28 Aralık 2010 Salı

NEDEN DİKSİYON VE İLETİŞİM KURSUNDAYIM?

Diksiyon kursuna başlama nedenim peltekliğimi düzeltmek ve beden dilini iyi kullanabilen, ikna edici bir konuşmacı olma isteğimdi. Bunun yanında buradan alacağım sertifika bana ileride, meslek hayatımda da ek kazanç sağlayacaktı. Kurs başladığında ortam beni etkiledi. 13 yaşından 63 yaşına kadar pek çok kişiyle tanıştım ve hepsinden yeni bir şeyler öğrendim. Ortam bu bilgi alışverişi için çok uygundu. Çünkü herkes farklı yaşlarda ve farklı mesleklerdendi. Ayrıca yaşa ve eğitime bakılmaksızın herkese karşı büyük saygı gösteriliyor; herkes büyük bir dikkatle dinleniliyordu. Yabancılık çekmeyişimi de ortamın bu denli kaliteli olmasına borçluyum sanırım. Dolayısıyla bu kurstan beklediğim derecede, ummadığım bir yarar daha gördüm ki o da genel kültürümün hızla gelişimiydi.
İlk başta konuşurken veya herhangi bir yazıyı okurken dikkat etmem gereken temel bilgileri edindim. Bunları pratiğe dökmeye başlamamızla hayata geçirmemiz kolaylaştı. Bu öğretiden aldığım en büyük faydaysa vurgulamamda oldu sanırım. En azından benim en çok dikkatimi çeken ilerlemem buydu. Bunun yanı sıra ilk sahneye çıktığım günkü kadar heyecanımı göstermemeyi öğrendim. Ve hep kafama takılan bir soru var: Heyecanı bu kadar düşünmeseydik o kadar çok heyecanlanır mıydık?

Diksiyon kursunun beni tedirgin eden tek tarafı çevremdekilere böyle bir kursa gittiğimi söylediğimde konuşurken bana hata yapma hakkım yokmuş gibi davranmaları ve en küçük yanlışımda aşırı tepki göstermeleri oldu.

Fonetik diksiyonla ilgili çok şey öğrendim, bunları zamanla hayata geçirdim ve düşündüğümden çok daha fazla genel kültürümü geliştirdim. Bir hayat dersi edindim de diyebilirim. Dersler sırasında dinlendim ve üzerimdeki gerginliği attım. Tüm bunların yanında arasam kolaylıkla bulamayacağım kadar duyarlı insanları tanıdım.

İşte tüm bunlardan dolayı öğrettikleriniz ve öğretecekleriniz için siz değerli hocamız Enver Seyidoğlu’na  minnettarım.

Melis Varan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder