Öncelikle kendime olan saygım ve sevgimden, insanları, arkadaşlığı ve paylaşmayı sevdiğim için kişiliğimi geliştirmek, güzel, etkili ve düzgün konuşmak istediğimden.
Güzel konuşma sanatının önemini az çok bilenlerdenim. Ancak kursa geldiğim gün eksiklerimin çok fazla bildiklerimin de yeterli olmadığını gördüm. Kursun sıcak havası, değerli hocamızın bize samimi yararlarıyla kendimde gördüğüm bu eksiklikleri olabildiğince tamamladığımı düşünüyorum. Hocamızın bizi eğitme başarısı tavrı ve onun üstün gayreti bana güzel konuşmayı, bu sanatı bir kat daha sevdirmiş.”Güzel dil, güzel Türkçe, en güzel sanat” dedikleri bu olsa gerek. İşte bunu hissetmeye başladım.
Bu üçüncü kurun son haftalarında burada birkaç konuyu tartışmış ve onları sahnede sergilememiz beni çok mutlu etmiş, çok heyecanlandırmıştır. Burada tiyatroyu da yaşamış bulunuyoruz.
“Tanışmak, paylaşmaktır; paylaşmaksa sevmektir.” derler. Bizler de nasıl geçtiğini anlamadığım şu kısacık zaman içinde aynı sevinci yaşadık, aynı coşkuyu paylaştık.
Gönüllerimize ektiğimiz sevgi çiçeklerini hep birlikte büyüttük. Su gibi akıp giden zaman bizi bu güne getirmiş oldu. İlerde bu güzel günleri hatırlarken değerli hocamın ve tüm arkadaşlarımı hep hayırla anacağım. Eksiklerimiz, hatalarımız yoktur diyemem. Sanat ve ilmin sonu olmadığı gibi insan eksiksiz de olamaz. Burada kendimizi daha ileri götürme azim ve ruhunu elde ettiğimize inanıyorum ki yükselmenin ilk şartı da bu olsa gerek.
Kurs dönemince bizlere gösterdiği ilgiden dolayı, çok değerli hocamız Enver Seyitoğlu’na saygı ve şükranlarını sunarken tüm arkadaşlarımı da içtenlikle selamlıyorum.
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder